l.
Hikaye:
�skender Pala halen klasik
a�k anlay���m�z�n tarihsel yolculu�unu y�zy�llar i�inde ele alan
hikayeler yaz�yor. Ve bunlar elbette Divan �iirinin beyitleri
aras�nda bize �iirsel ilhamlar katacak hikayeler..
Al�nt�:
���nc� hikayeden birka� sat�r:
*
(...)Hayal Banu�nun iki eliyle tutup �Buyrunuz efendim!�
diye ba��n� yere e�erek sundu�u tepsi k���kt� ve �air, g�llerle
m�zeyyen tepsiyi almak i�in iki elini birden uzatt���nda
birden b�ylesi bir sofray� s�radan bir insan�n haz�rlamayaca��n�
d���nd� ve gayriihtiyari kar��s�nda duran kad�n�n y�z�ne
bakt�. Bakmak de�il de daha periye u�ramak gibi bir �eydi
bu. G�rd��� b�r�mc�k ya�mak aras�nda parlayan bir �ift esmer
g�zelli�in b�y�s� kalbini yerinden oynatmaya yetmi�ti. Bu
heyecan ile elini �yle hevesle uzatm��t� ki i�aret parma��
zaten k���k olan tepsiyi tutan parmaklardan birine de�mi�,
de�mesiyle birlikte yanm�� ve titreyi�ler i�inde geri �ekilip
�ekilmeme teredd�tleri aras�nda �nce beklemi�, sonra kan�
�ekilmi� ve parma��, bir mektup m�hr� gibi di�er parma��n
�st�nde donakalm��t�. |
|
Hayal Banu ba��n� kald�rmad���
i�in tepsinin elinden �ekilip al�nmas�n�, �air ise bu g�zelli�in
ba��n� kald�rmas�n� bekliyorlard�. Ad� konulamayacak bir an idi.
Sanki g�r�nmez bir top kuma� ikisini de sar�p sarmalamada ve her
sar��ta bir kez daha s�kmada, birbirlerine yakla�t�rmadayd� da
onlar bundan kurtulmak, d��ar� ��kmak istemiyor gibiydiler. �kisinin
de ellerini �ekme konusunda ilk ad�m� di�erinin atmas�n� beklemelerinden
belliydi bu. �air onca y�llar a�k�n, sevginin has iklimlerinde
dola�m��, pek �ok asil ���k�n hayat�n� ��renmi�, bu konuda divanlar
tedkik etmi�, k�t�phaneler hatmetmi�ti ama �u anda, bedeninin
b�t�n hissiyat� bir i�aret parma��n�n ucuna toplanm�� vaziyette
iken, y�re�inin ve ruhunun b�t�n varl���yla k�yamete kadar b�ylece
durmaktan gayr� bir arzu hissetmemesinin ne anlama geldi�ini hi�bir
kitapta okumam��t�.
�airin di�er elinde tuttu�u kandilin titrek ����� alt�nda gece
yar�s�na kadar hi� konu�madan s�yle�ilen bu zaman�n, bu kelams�z
ve hecesiz s�ren derin sohbetin iki taraf i�in de ne anlama geldi�ini
pek�la ikisi de biliyor, hissediyor, belki ya��yor ve s�rmesini
istiyordu. �st�nde g�l yapraklar� bulunan bir tepsinin alt�ndaki
zarif dokunu�la birbirlerini tan�yan, anlayan ve b�t�nle�en bu
iki insan�n s�kutlar�, en hassas s�zlerle bir �m�r sohbet eden,
konu�an, f�s�ldayan a��klardan daha zengin bir d�nyan�n kap�s�n�
a�t�, bengisu p�nar�n�n akt��� k�rk�nc� bah�enin kap�s�n��
|
�air�
�aresiz ve donakalm��� Hayat�n� �iire adam��, onca gazel
yazm��, gazellerde b�kmadan ve usanmadan hep kara g�zl�,
kara ka�l�, kara sa�l�, kara benli, servi boylu, g�l yanakl�,
yay ka�l� ve ok kirpikli bir g�zeli anlat�p durmu�, ama
onun bir yerlerde ya�amakta oldu�unu hi� d���nmemi�ti. Y�zy�llar�n
i�inden y�zlerce, binlerce �air taraf�ndan dam�t�larak bulunan
bu m�stesna g�zelli�in, bu yaln�zca �iirlerde rastlanan
g�zelin, bir perizad, bir huri, bir nigar k�l���nda kar��s�na
��kaca��n� nas�l bilebilirdi ki!?.. Naz�n koynunda do�mu�,
nezaket taraf�ndan emzirilip nazenin be�iklerde berceste
ninnilerle b�y�t�lm�� bu g�zellik, bu kar��s�nda billur
gibi duran g�zellik ger�ek miydi?!.. Sanki bir dolunay,
serv-i sim-end�m�n ba�� ucundan do�mu� da kar��s�nda �ylece
beklemekteydi. Kandil �����n�n k�r�ld��� t�l ferace alt�ndaki
gerdan� g�m��ten bir sonbahar ak�am�yd� da sanki, karabiberi
and�ran beni o dolunay �n�ne d��m�� �airin kara baht�n�n
y�ld�z�. Bu g�zeli bir �iirinde �vmeye kalksa, s�yledi�i
her �ey, s�yleyece�i �eyler kadar eksik kal�rd� ve bu �iir
bir destan olsa da s�z bitmezdi. |
�iiri ka��tlara yaz�l�r
sanmakla ne b�y�k hata etti�ini �imdi anl�yordu; en muhte�em �iiri
y�ce Yarat�c��n�n levh-i mahfuzda yazd���n� ve so�nra da onu �airlere
�rnek olsun diye yery�z�ne g�nderdi�ini ancak �imdi idrak edebiliyordu.
��phesiz g�rd��� g�zelli�in b�t�n d�nya g�zellerine bedel olmad���n�
d���n�yordu, ama y�llar y�l� kitaplarda okudu�u g�zellikti bu,
gazellerde anlat�lan g�zellikti. Bu g�ne kadar onu kimse ke�fetmemi�
ve gizleyip kendisine ay�rmam��sa onun g�zelli�ini bilmediklerinden
de�il, ona �airane g�zle bakmamalar�ndan, belki bakamamalar�ndand�.
Dizinin ba�� ��z�l�p elleri titremeye ba�layas�ya kadar uzun uzun
seyretti�i bu kad�n� �mr� olduk�a yaln�zca y�z�ne bakarak, yaln�zca
sa��n�n bir tek teline tutularak, yaln�zca gerdan�ndaki bir tek
beni u�runa candan ge�erek sevmenin m�mk�n oldu�unu biliyordu.
O anda, huzurunda diz ��kerek, bildi�i b�t�n �iirleri y�z�ne kar��
okuyabilir, yeni �iirler in�ad edebilir, bercesteler, m�fredler,
k�talar ve gazeller yazarak divanlar doldurabilirdi; e�er g�zlerini
ondan alabilmek ve belki dile gelip bir �ift s�z s�yleyebilmek
m�mk�n olsayd�� �air oldu�u i�in mi b�yle davran�yor, daha do�rusu
davranam�yordu; yoksa ���k olmak m� b�yle bir �eydi?!..
Hayal Banu�nun ba��n� kald�r�p tepsi sundu�u insan�n y�z�ne bakmas�
i�in payitaht minarelerinden yats� ezanlar�n�n okunmaya ba�lamas�
gerekmi�ti. Kar��s�nda bir �air vard�, esrar i�mi��esine �arho�,
kendinden ge�mi� ve donakalm��� ��kiden de�il de hayretten do�an
bir sarho�luk. Kandilin k�m�rle�en fitilinden eline damlayan k�zg�n
ya�lar� hissetmeyecek derece sarho�luk. Y�z�ne bak�ld���nda akl�
ile g�nl� ayr���p �eli�meye ba�layan, belki akl�n �rk�p gitti�i
��lg�n bir sarho�luk. Hayal Banu onun y�z�ne bakt��� anda i�inden
bir tatl� rayihan�n g�nl�ne do�ru ak�p gitmekte oldu�unu hissetti.
O anda �air onu evine davet etse i�eri girer miydi, teredd�t ediyordu.
�te yandan �air, b�rak�n�z i�eri davet etmeyi, m�nasip olmayan
bir hareket veya s�z y�z�nden reddedilmeyi, y�z�ne �amar� yiyip
bir daha onu g�rememeyi d���n�p korkuyordu. �kisi de duygular�ndan
emin de�ildiler. Belki biri kovalanmak ve yakalanmak istiyordu,
ama di�eri ka�mas�n� ve saklanmas�n� istemiyordu. Birinde kavu�mak
tehlike, di�erinde ayr�l�k bela idi. Kulun derdi kulluktan kurtulmak,
sultan�n endi�esi kula kul yaz�lmak. K�leye bela olan esaret,
sultana eri�ilmez nimet. Hangisi k�le, hangisi efendi, hangisi
av da hangisi avc� belli de�il� Burada sultan kim, kul kimdi art�k
kar��m��t�. Esir gibi kap� e�i�inde bekleyen sultan da, sultana
benzer ev sahibi esirdi sanki. Muhte�em bir dilenci, ha�metli
bir k�le� Zaman�n unutuldu�u, saatlerin kurulmad��� bir anda,
titreyen bir ses da��tt� t�ls�m�. �airin b�t�n cesaretini toplay�p
kalbi durma derecesindeyken titreyen sesiydi bu:
- G�l�mse bana g�zel!.. G�l�mse bana!...
(...)
|